“`html

Halep Saldırısından Sonra Cevlani’nin CNN Röportajı

Halep’teki son saldırının ardından, terör örgütü Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) lideri Ebu Muhammed Cevlani, CNN International ile dikkat çekici bir röportaj gerçekleştirdi. Bu görüşme, “gölgelerden çıktı” ifadesiyle duyuruldu.

Cevlani’nin kod adı yerine gerçek adı olan Ahmed Hüseyin el-Şara’nın kullanılması, röportajın ilgi çekici noktalarından biri olarak öne çıktı.

Röportajda Cevlani, ‘demokrasi savaşçısı’ olarak tanıtıldı ve politik bir figür gibi hareket ettiği görülürken, hükümet kurma ile ilgili planları da gündeme geldi.

Ayrıca, Cevlani’nin geçmişinin radikal İslamcı hareketlerle olan bağları ve bu durumun hedefleri üzerinde yarattığı olumsuz etkiler röportajda vurgulandı:

“Bir zamanlar gölgeler altında kalan biri olarak Cevlani, CNN ile gündüz ve minimum güvenlikle gerçekleşen görüşmesinde kendinden emin bir duruş sergiliyor ve modern bir imaj sunmaya çalışıyordu. CNN ile görüşme başlarken, kendi komutasındaki güçlerin Hama’yı ele geçirdiğine dair haberler aktarıldı. Cevlani, zarar görmüş Suriye için farklı bir vizyon dile getirdi. Yeniden markalaşma çabası kapsamında, bilinen takma adı yerine ilk kez gerçek adı olan Ahmed al-Sharaa’yı kullandı.”

Radikallikten Uzaklaştığını Belirtti

Cevlani, Suriye’de süregelen iç savaş boyunca aşırılık yanlısı grupların zulmüne uğrayan sivillere yardımcı olmak için çaba sarf ettiğini dile getirdi. Ayrıca, Hristiyanlar ve diğer dini azınlıklara kendi yönetimi altında güven içinde yaşayacaklarına dair güvence vermek adına elinden geleni yaptığını ifade etti.

Cevlani, HTŞ’nin kalıcı bir terör örgütü olarak etiketlenmesine de itiraz ederek bu tanımlamanın ‘siyasi ve yanıltıcı’ olduğunu ileri sürdü. O, radikal İslamcı grupların bazı uygulamalarının HTŞ ile diğer cihatçı gruplar arasında bir ayrışma yarattığını belirtti. Ayrıca, başka cihatçı gruplar tarafından kullanılan daha sert taktiklere karşı durduğunu ve bu nedenle onlardan uzaklaştığını savundu. Kesin olarak, sivillere yönelik saldırılara katılmadığını da vurguladı.

Geçmişi Tartışma Konusu Oldu

Cevlani’nin CNN International’daki röportajı uluslararası kamuoyunda yankı buldu ve gerçek adı Ahmed El Şara’nın geçmişi merak konusu oldu.

49 yaşındaki Cevlani, daha önce El Kaide üyesiydi ve 2003 Irak işgali sırasında Suriye hapishanelerinden serbest bırakılan diğer militanlarla birlikte Irak’a giderek Amerikan kuvvetlerine karşı savaştı. Cevlani, burada yakalanarak Ebu Gureyb hapishanesine gönderildi.

Daha sonra IŞİD’e katılan Cevlani, 2011’de IŞİD lideri El Bağdadi’den cihat için izin almış ve yalnızca altı kişiyle El-Nusra Cephesi’ni kurmuştur. Bağdadi, ona 50 bin dolarlık bir maaş bağışladı. Cevlani, bir yıl içinde 5 binlik bir savaşçı ordusuna sahip oldu.

Ancak, zamanla hem El Kaide’den hem de IŞİD’den ayrıldı ve 2017 yılında HTŞ olarak bilinen yeni örgütü kurdu.

Casusluk Teorileri

HTŞ’nin hızlı yükselişinin altında yatan bir başka önemli nokta, günümüzde İdlib’deki tek otorite konumuna ulaşmasının, rakiplerinin başka güçler tarafından tasfiye edilmesiyle gerçekleştiği iddialarıdır. CIA ve MOSSAD’ın HTŞ’ye bu temizlik operasyonunda yardımcı olduğu öne sürülmektedir.

HTŞ, IŞİD’in yanı sıra El Kaide’nin Horasan kolu (HAD) ile de ciddi çatışmalara girdi. HTŞ, bu çatışmalarda genellikle üstün gelen taraf oldu.

ABD’nin HTŞ için Olduğu Gözlemleri

2020’nin Aralık ayı ile 2022’nin Şubat ayı arasında, HTŞ’nin İdlib ve Halep’te yaklaşık 10 HAD lideri ve pek çok savaşçıyı gözaltına aldığı bildirilmektedir. ABD, HTŞ’den aldığı istihbarat sayesinde 20 Eylül 2021’de iki El Kaide liderinin öldüğü hava saldırısını düzenledi. Bu durum, HTŞ’nin İdlib’de tam hakimiyet kurması için önemli bir adım oldu.

Cevlani’nin ABD’ye Yaklaşımının Değişimi

Cevlani, 2021’deki bir röportajında, ABD’nin düşmanı olmadığını ve ortak hedefleri olduğunu ifade ederek şu aile açıklamalarda bulundu:

“Evet, Batı’nın bölgedeki bazı politikalarını eleştirdik ama Suriye’den ABD’ye ve Avrupa’ya savaş açmak akıllıca değil. Suriye’den yabancı ülkelerin halkına yönelik saldırılar yürütmek bizim stratejimizin bir parçası değil ve asla bunu yapmadık…”

ABD’den Ilımlı Açıklamalar

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffry, Cevlani’nin röportajından bir yıl önce HTŞ’nin terör faaliyeti yürütmediğini şu sözlerle dile getirdi:

“HTŞ, El Kaide’nin uzantıları olarak düşünülemez, esasen Esad rejimi ile mücadeleye odaklanmışlardır. Şu ana kadar uluslararası bir tehdit oluşturduklarını düşünmüyoruz.”

Cevlani ve MI6 İlişkisi

Cevlani, “Bu röportajı gerçekleştirme sebebiniz nedir?” sorusuna, “Mevcut durumu tüm dünyaya duyurmak için” yanıtını verdi. Ancak daha sonra bu tavsiyenin İngiliz İstihbaratı MI6’den geldiği ortaya çıktı.

Rus haber ajansı TASS, Cevlani’nin MI6 yetkilisi Jonathan Powell ile Suriye’nin Bab El Hava sınır kapısı yakınlarında bir araya geldiğini bildirdi. Bu görüşmede HTŞ’nin Batı ile işbirliği yaparak olumlu bir imaj yaratması gerektiği ve terör örgütü listesinden çıkarılma olasılığı ele alındı.

Dışişleri Bakanlığına TASS tarafından 1 Haziran 2021’de sorulduğunda, “Bu konuda bir yorumda bulunmayacağız” yanıtı verilerek görüşme kabul edildi.

Türk Medyası ile Röportaj

CNN röportajı dünya basınında geniş yankı bulurken, Cevlani, Türk medyasıyla da bir röportaj gerçekleştirdi. Haber Global’e verdiği bu görüşmede benzer mesajlar sundu, ancak dikkat çeken bir detay vardı.

CNN’de Askeri Üniforma, Haber Global’de Takke

Cevlani, CNN için askeri bir üniforma giyerek görüntü verirken, Haber Global için verdiği röportajda beyaz bir gömlek ve başında takke ile dikkat çekti. Bu durum, imaj çalışmaları konusunda tartışmaları alevlendirdi.

Radikal Terör Örgütü Liderleri ile Paralellik

Cevlani’nin radikal konulardaki duruşunu değiştirdiği yönündeki açıklamaları, benzer kaderlere sahip radikal terör örgütü liderleriyle kıyaslandığında ilginç bir benzerlik gösteriyor. Taliban lideri Abdulgani Birader ve IŞİD lideri El-Bağdadi gibi isimler, Amerikan hapishanesine girip çıkma deneyimi yaşamıştır.

Taliban Modeli Üzerine Düşünceler

Cevlani’nin açıklamaları, Taliban’ın Afganistan’daki yönetimi ele geçirdikten sonra sergilediği ılımlı imaja benziyor. Taliban da benzeri bir yolla radikallikten uzaklaştığını vurguladı, ancak bu uygulamada geride kaldı.

“`